Mühendisliğin geleceği günümüzde çok sık tartışılan bir konuya dönüştü. Teknolojinin gelişim süreçlerinin diğer hiçbir alanla benzerlik göstermeyen hızı, bu konuyu sık gündeme getiriyor. Mühendis, çevresindeki tüm sorunları irdeleyen ve bu sorunlara çözümler üreten, çözümlerin hayata geçirilmesi için gerekli olan teknolojileri tasarlayan, imal eden ve bakımlarını yapan kişi olarak tanımlanır.
Mühendislik mesleği özellikle ülkemizde 1980-2010 yılları arasındaki 30 yıllık süreçte alan sınırlaması olmadan popüler olmuş ve mesleki saygınlığını da beraberinde koruyabilmiştir. 2000’li yılların başından itibaren ise internetin her kitleye ulaşması herkesin her türlü bilgiye internet üzerinden ulaşmasını da kolaylaştırmıştır. Teknolojinin hemen hemen toplumun tüm kesimleri tarafından kullanılabilir olması teknoloji kullanan toplumlar için beraberinde bazı problemleri de getirmektedir.
Özellikle son yıllarda teknoloji üreten değil teknolojiyi kullanan toplumlarda, adına bilgi zehirlenmesi de diyebileceğimiz bir sürecin başladığını da üzülerek görmekteyiz. Bu yazımızda teknolojiyi üretmek mi kullanmak mı konusuna, mühendis olmak mı gerekli, nasıl mühendis olunmalı, mühendisliğin geleceği nasıl olmalı, mühendis olmadan da teknoloji geliştirilir mi gibi sorulara farklı bir bakış açısıyla yanıtlar arayacağız.
Alt Başlıklar
Mühendisliğin geleceği konusuna farklı bakışlar
Öncelikle şunu belirtelim bir çok meslek için olduğu gibi mühendislik mesleği de farklı ülkelerde farklı kurallar, tecrübeler ve bakış açılarıyla toplumun değer verdiği ya da giderek değersizleştirdiği mesleklerin başında yer almakta. Örneğin internet cafe kavramı ülkemizde oldukça bilinen bir işletme türü olarak 2000-2010 yılları arasında en iyi dönemlerini yaşamış, sonrasında oyun oynanan eski atari salonlarına benzer bir playstation cafe yapısına evrilmiştir. Bir dönem bilişim alanında eğitim alan ya da bilgisayar mühendisi olan kişilerin elde edemediği saygınlığı internet cafe işletenler elde etmiştir. Çünkü toplumun ihtiyacı olan, bozulan bilgisayarın işletim sisteminin hemen yeniden kurulması, istenilen müzik ya da yazılımın hızlıca temin edilebilmesi gibi son kullanıcıya dönük işlemleri internet cafe işleticileri hemen çözüme kavuşturmaktaydılar.
Bir süre sonra kaçınılmaz olarak bilgisayarı kullanmak, tamir etmek, formatlamak vb işlemleri yapmak için mühendis olmaya gerek yok, zaten bilgisayar mühendisleri bu işlerden anlamıyor gibi bir algı kendiliğinden toplum tarafından benimsendi. Peki gerçekten bilgisayar mühendisi bu işleri yapmalı mı? Tabiki de hayır. Bu işler bilgisayar teknikerleri ya da bilgisayar teknik servis alanı mezunları tarafından yapılmalı. Ülkemizde hangi işi kimin yapması gerektiği ile ilgili bazı düzenlemelerde eksiklikler var. Örneğin internet cafe açmak için birçok mali ya da idari belge hazırlanması gerekiyor.
Internet kafenin okullara olan uzaklığı, güvenlik kameraları vb konularla ilgili güzel mevzuatlarımız var. Ancak bir meslek belgesi istenmiyor. Yani herhangi biri bilişim sektörüne internet cafeyle giriş yapıp, bilgisayar teknik servis, bilgisayar ve malzemeleri satışı işine kolayca girebilir. Bu durumda bilgisayarınızdaki basit bir .dll dosyası hasarını düzeltmek yerine her defasında format atılmış bir bilgisayarla evinize dönmeye devam edebilirsiniz. Burada şunu da söyleyelim bu işi bilinçli ve mesleki eğitimini de alarak yapan meslektaşlarımız elbette var.
Amacımız bu işi yapanları eleştirmek değil sadece bir durum tespiti yapabilmek. Aktarların doktorlardan daha iyi hasta baktıklarını iddaa etmeleri, adına eğitimci diyenlerin öğretmenlik meslek mezunu olanlardan daha iyi eğitmen olduklarını iddaa etmeleri, hayatında futbol oynamamış kişilerin her şeyi hakemlerden daha iyi bilmeleri, eline tornavida alanın mühendisten daha iyi olduğunu söylemesi ve bu durumun topluma kolayca pazarlanabilmesi, mesleklere olan güveni ve saygınlığı maalesef kaybetmemize yol açmaktadır.
Bütün bu durumları kısaca tespit ettiğimize göre önümüzdeki yıllarda gerçekten mühendislik, toplumlar tarafından daha iyi anlaşılacak ve bir çok yeni alanda mühendis ihtiyacı oluşacaktır temennisinde bulunabiliriz. Aslında işin özünde bilimi anlamak, bilimselliğin önemini kavramak yatıyor. Bir elektronik aygıtın yanmış entegresini değiştirmek için günümüze kadar havya kullanmayı bilmek yeterliydi. O entegrenin tasarımını yapabilmek, iç yapısını anlamak ve üretimini yapabilmek için ise bilim gerekiyor.
Mühendisliğin geleceği ve bilim
Bilim, iyi mühendis ve mühendislikle mümkün olabilir. Bilim, kimin içindir sorusuna canlılar için diyebiliriz. Nihai olarak her canlı da insan içindir. Öyleyse; insan sağlığından, insanın yaşamını kolaylaştıran, çevre biliminden uzay bilimine kadar geniş bir alanda mühendisliğe olan ihtiyaç artarak devam edecektir. Mühendisliğin geleceği konusunda bu sebeple sık bir adaptasyon sürecine hazır olunmalı. Bir mühendis kendi özelliklerini her zaman geliştirmeli.
Mühendisliğin soyutlama yeteneğinde belirli başarılar getirdiğini biliyoruz. Teknoloji gelişimi ve soyutlama arasında da bir korelasyon olduğu düşünülürse mühendislik alanları daha çok ihtiyaç duyulacak meslek gruplarını barındıracaktır.
Özellikle; insan sağlığı alanında mühendislik çalışmaları, biomedikal mühendislik, gen mühendislikleri, kişisel robot teknolojileri mühendislikleri, mimari mühendislik alanları, uzay ve uzay teknolojileri mühendislikleri, enerji ve enerji teknolojileri mühendislikleri, zeki ulaşım sistemleri mühendislikleri, veri elde etme ve analiz mühendislikleri gibi alanlarda mühendis teknofesörler olmanızı diliyoruz. ☺