Sanatçı ruhlu yapay zeka konusunu açmadan, hatırlayalım. Yapay zeka ile üretilmiş makinalar günümüzde çevremizi sarmış durumda. Evde, yolda, iş yerinde yani her yerde onlar var. Geleceğin dünyasının korkularından biri yapay zekanın hizmetimizden çıkıp, bize hükmedebilecek seviyeye gelmeleri. Bunun olamayacağını ya da bir robotun asla insan kadar şahsına münhasır olamayacağını öne süren araştırmacılar, insanların içine su serpiyordu. Ancak son yaşanan gelişmeler bu araştırmacıların öngörülerini yalanlıyor. Araştırmacılar, yapay zeka ile insanı ayıran en temel fark olarak sanatı ileri sürüyorlardı.
Bir yapay zekanın ve onun yönlendirdiği makinanın asla özgün olamayacağını savunuyorlardı. Şimdi ise işler çığırından çıkmış durumda. Londra’da geliştirilen bir proje sayesinde üretilen yapay zeka ahşap zeminin üzerine insan portreleri çiziyor. Öyle ki bu portreler gerçekte olan bir insanı değil yapay zekanın ürettiği bir kişiyi yansıtıyor. Bu çalışma teknolojideki gelişmeleri felsefi ve sosyolojik bakış açıları ile değerlendirmeye itmiş durumda.
Sanatçı Ruhlu Yapay Zeka Davranışları
İnsanı diğer canlılardan farklı kılan yegâne noktalardan biri, öz farkındalık denen diğer bir deyişle kendini bilmek tabiridir. Maymunlar Cehennemi filminde kendini bilmeye başlayan maymunların dünyanın kontrolünü ele geçirdiğini izlemiştik. Bu durum yapay zekanın öz farkındalık yaratabileceğini ve bu sayede hayal etme ve hayallerini gerçeğe dönüştürme gibi bizim için tehlikeli ancak teknoloji için bir devrimin yolunu açma ihtimalini güçlendirdi. Çalışmanın bu boyutu komplo teorilerini çeşitlendirip beslese de artık önüne geçemeyeceğimiz bir yolun da kapılarını açmış oldu.
Yapay zekanın kendi tanımladığı suretleri çizmeye başlaması bir diğer önemli soruyu gündeme getirdi. Bu soru, kendi suretini çizme yetkisini alan yapay zekâ, gelecekte toplum da kendi konumunu belirlemek adına adım atacak mı? Böyle bir adımın cevabı ancak savaşla verilebilir. Bu savaş olur mu veya ne zaman olur bilmem ama yapay zekanın çizdiği portreler sanat dünyasında bir savaş başlatmışa benziyor. Zira çizilen eserler Londra’da binlerce Pounddan alıcı buluyor.
Alt sektörden başlayarak insanları işinden eden yapay zeka, şimdi de gözünü sanat piyasasına dikecek gibi. Bu gelişmeleri böyle yorumlamayan ve farklı bir bakış açısı sunan önemli bir kitle de var. Bu kitle yapay zekanın gerçekte özgün bir eser üretmediğini, sadece verilen kodlar arasından seçim yaparak ihtimalleri resmettiğini savunmakta. Bu düşünceye göre yapay zeka asla insanın yerini alamayacak ve makinalar biz yok olana kadar hizmetimizde kalacak. Gelecekte hangi görüş gerçekten kendini gerçekleştirecek bilemem ama yapay zekanın besteler yapıp resimler çizmesi, şahsen bana, geleceğin sanat dünyasında yeni bir akımın başlayacağını düşündürtüyor.
Artırılmış gerçeklik uygulamaları hakkındaki yazımız ilginizi çekebilir. Eric Schmidt’in hayatı hakkında konuştuğu röportajı ise bugünler ve gelecek hakkında bağlantı kurarken iyi bir rehber olabilir.
