Solar teknolojinin geleceği en önemli temsilcisi güneş panelleri denilince birçok kişinin aklına çatılarımızda duran ve suyu ısıtmak için kullanılan sistemler gelmektedir. Ancak bu türde paneller yerini artık elektrik üretebilen güneş panellerine bırakmaktadır. İşin özüne bakıldığında güneş panellerini iki grupta incelemek mümkündür. Fotovoltaik paneller ve ısıl güneş panelleri. İki türdeki panellerde aslında birbirine şekilsel olarak benzediğinden bir çok kişi tarafından karıştırılmaktadır.
Isıl güneş paneli sistemlerinde amaç güneş enerjisinden direkt olarak ısı elde etmektir. Bu panel türünü ülkemizde çatılarda yaygın olarak görmekteyiz ve su ısıtmak için kullanılan bu paneller konutların sıcak su ihtiyacını karşılamak için kullanılmaya devam etmektedir.
Güneş Panelleri Solar Teknolojinin Geleceği
Fotovoltaik güneş panelleri ise kare, daire veya dikdörtgen şeklindeki hücrelerin birleşiminden oluşan panellerdir. Bu güneş panelinin her bir hücresine güneş pili de denilmektedir. Güneş pili hücreleri yaklaşık 100cm2 ‘lik alana sahiptir. Güneş paneli hücrelerinin kalınlıkları ise 0,1-0,4 mm arasında değişmektedir. Her bir güneş pili hücresi birbirine paralel ya da seri şekilde bağlanarak istenilen güçte elektrik enerjisi üretebilen paneller üretilebilir.
Ülkemizde yaygın olarak görmeye başladığımız güneş tarlaları veya güneş enerjisi santralleri de aslında fotovoltaik güneş panellerinin birbirlerine bağlanmasıyla elde edilen yüksek güçlü sistemlerdir. Ülkemiz yenilenebilir enerji kaynaklarından güneşin dört mevsim kullanılabileceği bir coğrafyaya sahiptir. Son yıllarda yapılan yasal düzenlemelerle birlikte güneş panellerinin elektrik üretiminde, satışında ve kullanımında da çeşitli teşvikler devreye girmiştir.
Elektrik üreten güneş panelleri hayatımız içerisinde 2 farklı şekilde kullanılmaktadır. Bunlardan ilkinde üretilen elektrik binanın ihtiyacı için kullanılmakta ihtiyaç fazlası ise elektrik şebekesine verilmektedir. Bu durumda elektriği depolama ihtiyacı da yoktur. İkinci durumda ise şu an yaygın olan ve hatta gelecekte de daha çok tercih edilecek olan panelden üretilen elektriğin anında kullanılması ve fazlasının depolanmasıdır. Burada da herkesin bildiği önemli bir sorun devreye girmektedir. Elektrik enerjisinin depolanması için akü teknolojilerinde de önemli çalışmalar yapılmaktadır. Tesla 100 megawatt gücünde enerji depolayabilecek bir sistem üzerinde çalışmalarına devam etmektedir.
Fotovoltaik güneş panellerinin ve bu panellerden üretilen elektriğin kırsalda yer alan haberleşme sistemlerinden bina iç ve dış aydınlatmalarına, kara, deniz ve hava taşıtlarından uzay araçlarına kadar bir çok aygıtta kullanıldığını biliyoruz. Aklınıza gelebilecek hemen hemen her yerde de gelecekte kaçınılmaz olarak kullanılacak. Otomobiller, yatlar, sürat tekneleri, uzay araçları şimdiden fotovoltaik panelleri kullanıyor ve daha gelişmiş versiyonları da kullanacaklar. Bir çok kişinin temel sorusu peki güneş yokken ve aküler boşaldıysa bu tür araçlar konfor ve güvenlik açısından ne gibi riskler içermektedir. Elbette farklı çözümler üretilebilir. Tabi bilim her gün bilinmeyeni ve daha iyisini bulmak için çalışmaya devam ediyor.
Güneş pili sistemleri elektrik üretirken kullandıkları teknolojiye göre farklılıklar içermektedir. Dolayısıyla kullanılan bu teknolojiye göre fiyat/performans değerlerinde önemli farklılıklar da bulunmaktadır. Güneş pillerinde yaygın olarak kullanılan yarıiletken malzeme diğer bir çok teknolojide olduğu gibi silisyumdur. Ancak gelecekte daha ucuza imal edilecek güneş pili sistemleriyle daha fazla enerji üretmeyi mümkün kılacak teknolojiler üzerinde de çalışılmaya devam edilmektedir. Bu teknolojilere kuantum güneş hücreleri, polimer plastik hücreler ve titanyum dioksit hücreler örnek olarak verilebilir.
Teknolojinin hayatımıza direkt etkileri ilginizi çekiyorsa sanal gerçeklik ile paranoya tedavisi yazımıza da göz atabilirsiniz.
