Youtube Red Nedir? Geleceği Tahmin Etmek

Youtube Red nedir açıklayacağız. Bu yazı gelecek tahmin etmeye çalışmamız kahin olduğumuzu ispatlamaya çalışma girişimi değildir, yazıya başlamadan önce beklentileri biraz düşürelim. Youtube ile geleceği tahmin etmek falan da işin fantezisi diyebiliriz. Şimdi de beklentileri düşürdük sanırım, biraz daha arttırmaya devam edelim. Maalesef teknoloji haberleri okumak isteyenlerin aradıkları tam olarak nedir tespit edemediğimiz için bu tarz girişimlere girişmeye çalışıyoruz. Yine de freestyle yazmak kadar güzeli yok diye düşünüyoruz. Editör bu içeriği onaylar mı bilmiyorum ama şansımı daha fazla azaltmadan konuya geri dönelim.

Youtube Red Nedir?

Youtube red nedir tanımlamadan önce Youtube’un bu özelliği sadece belirli ülkelerde devreye soktuğunu söylemek gerekiyor. Yani şu anda ülkemiz de olmak üzere bir çok ülkede bu özellik aktif durumda değil. Sadece belirli ülkelerde kullanılıyor. Bir tür beta girişimi olduğunu da söylemek mümkün fakat Youtube kullanıcılarının ve içerik üreticilerinin artmasını göz önünde bulundurursak çok az zaman sonra bu platformun bir çok ülkede daha kullanılacağını söyleyebiliriz. Youtube Red hizmeti kullanıcıların reklamları izlemeden bir ücret karşılığında Youtube videolarını izlemesine imkan tanıyor.

Google’dan gelecek trafiği elde etmek için de yukarıdaki klasik saçma tanımlamaları yazdıktan sonra komplo teorilerimize geri dönebiliriz. Saçma tanımlamalar demişken günlük ziyaretçi sayısı 100k civarında olan sitelerin dahi bunları yapmasına toptan bir ironi gönderip içime su dökebilmiş değilim. En iyisi bu konuyu başka bir yerde konuşalım.

Youtube 2006 yılında 1.65 Milyar $ değeriyle satın alındığında bir çoğumuz bu duruma şaşırmıştık. Youtube’un bugün dünyanın en büyük ikinci arama motoru olmasının etkisi bile o günlerde çok da ön görülür değildi. Youtube’un bu satın alınmasının Google’a en büyük desteği reklamlardan vereceği de çok anlaşılır bir tahmin olmayacaktı. Üç eski PayPal çalışanı tarafından kurulan Youtube için bu bedelin bölümünü yapmak bile hayal gücünü zorluyor. Instagram satın alınmalarında akla ilk gelen o yatırımın nasıl harcanacağı gibi klasik geyiklerken Milyar dolarlar konuşulduğunda konuya büyük bir ciddiyet geliyor. Peki bu satın alınmadan daha ilginç başka bir durum var mıdır?

Youtube’un teknik yapısı, video sistemlerinin en büyük sorunlarına bir çözüm niteliğindeydi diyebiliriz. Youtube, kullanıcılar tarafından yüklenen videoları inanılmaz bir yükleme hızıyla sisteme aktarabiliyor ve kullanıcıların internet bağlantısına göre farklı kalitelerde göstermek üzere convert edebiliyordu. Bu profesyonel yaklaşım aslında bir mühendislik örneğiydi.

Youtube 25 milyon kullanıcıya çok kısa bir sürede ulaştı. Bu büyümeden daha da önemlisi sitede zaman geçirenlerin süresi olmuştu. Klasik bir web sayfasında kullanıcılar bir kaç linke tıklayıp çıkarken, Youtube üzerinde bulunan videoları izleyen kullanıcılar site üzerinde çok fazla zaman geçiriyorlardı. Bu mükemmel büyüme ve teknik açıdan neredeyse kusursuz ilerleyen sistemin büyümesi için elbetteki en önemli yatırımın videoları barındıracak sunucularda olması gerekliydi. Youtube bu taraftaki yatırımlarında sürdürülebilir olabilir miydi bilinmez Google tarafından satın alındığında o zamana kadar ki en büyük teknoloji satın almalarından biri olmayı başarmıştı. Youtube’un bu inanılmaz adımlarından daha az bilinen ve belki de ilk defa duyacağınız diğer ilginç satın alma ise DoubleClick için gerçekleşti. DoubleClick, dünyanın en büyük reklam servislerinden biriydi. Müşterilerinin reklamlarını yayınladıkları web sitelere ise kaliteli reklamlar sağlayarak kullanıcı kayıplarının önüne geçen firmanın reklamları her zaman bilimsel methotlar ile incelediği biliniyor.

DoubleClick 2007 yılında 3.1Milyar dolar yatırımla Google tarafından satın alındı. Youtube ve DoubleClick arasındaki kısa sürede gerçekleşen tüm bu ataklar elbette Google tarafından boşa yapılmış hamleler değildi. Google bu satın alımlarını kendi gelirlerinin en büyük ve neredeyse tek sağlayıcısı olan reklamlar için yapmıştı.

Bu kombinasyonlu satın alımlar dizisi devam edip günümüze gelindiğinde ise Google bir kaç konuda daha atılım yapmakta gecikmedi. Her nasılsa Youtube üzerinde yapılan geliştirmeler yavaş yavaş ilerlese ve Google bu tarafta acele etmeye gerek duymasa da Youtube içindeki gelişimler her zaman sürdü. Özellikle markalar açısından kullanımlarda büyük avantajlar sunan Youtube marka ve ürün olarak her zaman kendisini taze tutmayı başardı.

Youtube videolarının ve kullanıcıların bu platformda geçirdikleri zamanın arttığını normal bir bilgisayar kullanıcısı dahi görebiliyor. Bu artış reklamların daha çok kullanılmasına da neden oluyor.

Kullanıcı sayısı daha da artacak ve video üretmek isteyenlerin sayısı da gitgide artacak. Bu aşamadan sonra reklamlardan sıkılmaya başlayacağız ve Youtube Red için ne kadar ödeme yapabiliriz bunu düşünmeye başlayacağız. Peki bu özellik neden tüm ülkelerde hemen kullanılmıyor. Google’ın bir mühendislik platformu olduğunu akıldan çıkarmamak gerekiyor. Kullanıcıların reklamlardan rahatsızlığı ile ondan vazgeçmeleri oranı bizim ödeyeceğimiz fiyatı belirleyecek.

Yani şu an ücretli versiyon olsa ve reklam sayıları çok daha fazla artmış olsa çoğu kullanıcı belki bir dolar aylık ücret bile ödemeyecektir. Markaya olan bağlılığımız arttıkça ve kendimize özel kanalları daha çok bağlandığımız zaman reklamlar can sıkmaya başlayacak. 1 TL Lahmacun Vs 25 TL Lahmacun yada 64565464 kg Slime yaptık gibi video başlıkları ile kanalıma abone olmayı unutmayın, siz de yorumlarınızı buraya yazın diyen içerik üreticileri için de zaten kimse para vermesin.

Bu tarz Youtuberlar içerik üretmeye devam etsin, merak ettiğim ilişkili konuyu da aktarayım. Çok izlenen kanalların git gide daha iyi ekipman kullandığına şahit oluyoruz. Acaba 3MP eski bir kamera ile görüntü çekseler video izlenmelerinin düşeceklerini mi düşünüyorlar?

Youtube bir çok insanın ilgi alanına göre sistemli video üretilmesini destekleyecek gibi görülüyor. Yani Youtube şu anda Google’ın 2005-2010 yılları arasındaki zamanlarını yeniden yaşıyor. O yıllarda Google neler yapmıştı derseniz;

• Herkesin web sitesi açmadığı yıllardı ve insanlar web siteleri yerine diğer reklam kanallarını kullanıyordu
• Web sitesi yaptıran kişiler yada firmalar sitelerinin görsel veya teknik kısımlarına dikkat etmiyordu
• Ürünler yada servisler ile ilgili ilan sitelerine girilen tanımlar halen popülerdi

Yukarıdaki durumlardan kurtulmak için Google sistemli bir kültür dönüşümü planı izledi. Teknik beklentiler çok fazla yüksek değildi ve Google’da ilk sayfalarda olmak için link sayısını arttırmak halen en popüler yöntemdi. Dolayısıyla sitelerin içerikleri çok fazla yeterli değildi.

Youtube için de bugünlerde yukarıda saydığımız koşullar geçerliliğini sürdürüyor. Henüz Youtube için bedel ödemeye hazır mıyız bilmiyorum bunu daha değerli olan içeriklerin üretilmesi ile tekrar konuşuyor olacağız.

Sitemizi paylaşmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Herkese merhabalar.